20 Kasım 2009 Cuma

Hacı Bektaş Veli ve Çepniler


Çepnilerin Anadolu’daki varlığını incelmeye başladığımızda karşımıza çıkan ilk isim Hacı Bektaş Veli oldu. XIII. yüzyılda yaşayan Hacı Bektaş Veli’nin hayatını anlatan ve XV. yüzyılın son çeyreğinde kaleme alınan Menâkıb-ı Hünkâr Hacı Bektaş-ı Veli adlı eserden Hacı Bektaş Veli’nin Suluca Karahöyük’teki ilk müridlerinin Çepniler olduğu anlaşılmaktadır: “Hacı Bektaş, Kırşehir’e, Suluca Karahöyük’e (bugünkü Hacı Bektaş İlçesi) gelir. Burada, Çepni boyundan bir oymak oturmaktadır. Uluları Yunus Mukri’dir. Yunus Mukri okumuş yazmış bir insan olup, dört oğlu vardır: İbrahim, Süleyman, İdris ve Saru. İdris ile Saru da okumuşlardır. İdris’in karısı, Bektaşiler tarafından sonradan kutlu sayılacak olan, “Kadıncık Ana-Kutlu Melek’tir. Kadıncık Ananın çocuğu olmamaktadır. Bir gün rüyasında, on dört dolunay koynuna girer. İdris Hoca, bunun çocuğu olacağı manasına geldiğini müjdeler. Daha sonra Bektaş Veli çıkagelir. Kadıncık Ana’yı evlat edinir. Onun duası sayesinde ve burun kanı kerametiyle. Kutlu Meleğin çocuğu olur. Doğan çocuğun adı, Timurtaş veya Seyyid Ali Sultan’dır.” Kuvvetli bir ihtimalle Bektaşi Çelebileri de bu Kadıncık Ana ile İdris Hoca’dan gelmişlerdir.
Kaynak : www.ktu.edu.tr/trabzon/

Diğer Boylar


Günümüz


Giresun ili ve yöresi Vilayet-i Çepni olarak tarihte anılmaktadır. Bayburt,Kürtün,Ordu, Mesudiye, Gürgentepe, Koyulhisar,Canik,Giresun,Şalpazarı, Trabzon Merkeze kadar olan bölgede yoğun olarak Çepni boyları yaşamaktadır.
Günümüzde de özellikle ŞalpazarıSamsunSinopGiresunOrdu ve Kastamonu gibi Karadeniz illerine yerleşiktirler ve Bu bölgedeki Çepnilerin önemi çoğunluğu sunnidir , ancak Alevi olanlarda hatırı sayılır sayıdadır.Ayrıca önceleri Alevi olup da ,Osmanlılar zamanında sunniliğe geçen gruplarda vardır. Bugün bile Rize ve Trabzon'da Çebi, Çep soyadı ile anılan kalabalık sülaleler vardır ve bunlar Çepni Oğuzlarından olduğu ileri sürülmektedir. Öte yandan; Gümüşhane, Giresun,Tirebolu, Dereli, Espiye, Görele, başta olmak üzere bir çok yüksek köyde Alevi Islam inancına bağlı Çepniler yaşamaya ve geleneklerini sürdürmeye devam etmektedir.
Çepniler ayrıca; Ege bölgesinde Çanakkale, Manisa, İzmir; Marmara'da Balıkesir'de yaşarlar. Ayrıca Sivas,Gaziantep'te de Çepni köyleri vardır. Çanakkale,Balıkesir, İzmir, Manisa ve Gaziantep çepnilerinin tamamı alevidir. Çanakkale Küçükkuyu'da bulunan Büyük Çetmi ve Küçük Çetmi köylerinin ve civar köylerin halkının önemli bir bölümü Çepni Kökenlidir.
Orta Anadolu'da Amasya, Çorum, Tokat gibi bölgelerde de alevi çepni grupları vardır. Detaylı bilgi için (bak.Ankara Üniversitesi Hacı Baktaşi Veli Araştırma Ensütüsü)

Kurtuluş Savaşında Çepniler


Çepniler genetik olarak daima mazlumun yanında,güvenilir,cesur savaşcılardır. Bu özelliklerinden dolayı her dönemde olduğu gibi Kurtuluş savaşının başlangıcı esnasındaki hassas dönemde de yine öne plana çıkmışlardır. Rum ve Ermeni Çetecilere karşı savaşıp doğu Karadenizde asayişi sağlamışlardır. Atatürk 19 Mayıs 1919 da Samsun'a çıktığında Giresun Çepnilerinden olan Topal Osman Ağa ve arkadaşlarını milli mücadeleye davet etmiş ve Kazım Karabekir'in de tavsiyesiyle de kendisine Giresun Çepnilerinden oluşan bir muhafız kıtası seçmiştir. Topal Osman ve Giresun Çepnileri bu şerefli görevi başarıyla yerine getirmiş ve Cumhuriyetin ilanına kadar Atatürk'ün en yakın silahlı unsurları olmuşlardır.
Sivas kongresinden sonra Atatürk'e karşı Padişah yanlısı muhalefet artınca Kazım Karabekir Topal Osman ve arkadaşlarından oluşan Muhafız kıtasının sayısının artırılmasını ve Atatürk'e karşı olan muhalefetin kuvvetle bastırılmasını emretmiştir. Şöhreti belli Çepni muhafızları gören muhalefet sinmek zorunda kalmıştır. Giresun'lu Çepnilerden oluşan M.Kemal Atatürk'ün muhafız kıtası bugunkü TBMM deki muhafız bölügünün ve Cumhurbaşkanlığı muhafız alayının temelini oluşturur. Kurtuluş savaşı esnasında TBMM deki localarında oturan Giresunlu Muhafızların yerinde bugün askeri erkan oturur.

Rumeli ve Balkanlar'da Çepniler


Osmanlı devleti kurulmadan önce Sarı Saltuk ve İzzeddin Keykavusla birlikte Deliorman ve Dobruca bölgelerine geçen Türkmenler Çepni boyundandır. Deliorman ve Dobrucadaki bu Çepniler hem yerel Kıpçak ve Peçenek halklarıyla hem de daha sonra gelen diğer Türkmen boylarıyla karışmışlar ve Çepnililik bilincini yitirmişlerdir. Ancak Çepni inancı olan Bektaşi'liği devam ettirmektedirler.Birçoğu'da Batı Anadolu'ya geri göçerek bugünkü Batı Anadolu Çepnilerini oluşturmuştur. Dobruca'da bulunan Türkler kendilerinin Türkmen olduklarını ve inanç önderlerinin Sarı Saltuk olduğunu söyleyerek bu gün bile Camilerde ve Tekkelerde onun adına dualar ederler.
Romanya ve Moldovadaki İzzeddin Keykavus taraftarı bir grup Çepni ise Hristiyanlığa geçmiştir. Keykavustan dolayı bu Çepnilere Gagavuz dendiği ileri sürülür. İlginç olanı Gagavuz Türklerinin Giresun ağzıyla konuşutuğu tespit edilmiştir. Örnegin geçen sene yerine Giresun ağzında kullanılan Bıldır kelimesi kullanılır. daha bunun gibi bir çok örnek kelime bulunmaktadır.

Tarihte Çepni boyu


Çepni boyu, Üçoklar kolundan (sol kolundan) Oğuz Kağan'ın oğlu Gök Han'ın soyundan geldikleri kabul edilir. Çepniler, Doğu Karadeniz'in Türkleşmesinde önemli bir rol oynamışlardır. Çepniler; 1071'de Anadolu'nun, 1277 yılından itibaren de Sinop'tan Trabzon'a kadar olan Karadeniz Bölgesi'nin fethedilmesinde çok aktif görevler üstlendiler. 1277 yılında Sinop'a saldıran Rum Pontus İmparatorluğu'nun ordusunu bozguna uğrattılar.
"Çepni" kelimesi düşmanla savaşan,mert,yiğit,asi anlamında kullanılmıştır. Çepni boyunun özelliği "nerde yağu görse orda savaşır" olarak anlatılmaktadır. Onların haksızlıklara karşı ve savaşçı karakterleri, önemlerini günümüze yansıtacak kalıcı sanatsal ürünler meydana getirmelerini engellemiştir. Çepniler'e ait kabileler, değişik tarihlerde farklı cephelerde savaşmışlar ve ordu ile gittikleri bölgelere yerleşmişler. Savaşlarda nüfusları azalmıştır.

Kaynak: http://tr.wikipedia.org/wiki/Çepniler#Tarihte_.C3.87epni_boyu

Çepniler

Çepni boyuOğuz Kağan Destanı'na göre Oğuzların 24 boyundan biri ve Kaşgarlı Mahmud'a göre yirmi iki Oğuz bölüğünden Divân-ı Lügati't-Türk'de; "Yirmibirincisi: "جآپنِ Çepni"lerdir. Belgeleri şudur : Cepni.jpgşeklinde tanımladığı bir Oğuz boyudur.

Günümüzde Rumeli ve Anadolu'da yaşayan Oğuz/Türkmen boylarından biridir.Karadeniz bölgesindekiler genellikle sunni iken, diğer yörelerde yaşayanlar çoğunlukla Alevi-Bektaşidir. Prof.Dr.Irene Melikoff, Hacı Bektaşi Veli hazretlerinin ve onun İlk müridlerinden olan Kadıncıkana ve Abdal Musa'nın da Çepni Oldğunu yazar.(Bak.Kırklar'ın Cem'inde isimli eseri)
Ayrıca Prof.Dr.Faruk Sümer Oguzlar/Türkmenler isimli eserinde Çepnilerin, Hacı Bektaşi Velinin müridlerinden olduklarını ve anadolunun değişik yerlerinde yaşadıklarını, Giresun,Ordu,Trabzon ,Bayburt olmak üzere karadeniz bögesinde yoğun olarak yaşayan çepnilerin ise çoğunlukla sunni olduğunu,zamanında alevi olan gruplarında sunnileştiğini yazar.
Anadolu'ya gelmeden önce Türkistan'da öbür boylarla birlikte yaşayan Çepniler, Selçuklular'a katılıp Anadolu'ya geldiler. Başta Karadeniz olmak üzere Anadolunun Türkleşmesinde önemli rol oynadılar. 1515 yılındaki tahrir dfterlerine göre Şimdiki Giresun ve civarındaki iller Vilayeti Çepni isimli bir idari bölge olarak gösterilmiştir. (Bak.Prof.Faruk Sümer'in Oguzlar/Türkmenler isimli eseri)
Vilayet-nameye göre Kırşehirin Suluca Kara-Hüyük köyüne gelen Hacı Bektaş-ı Veli'nin ilk müridleri Çepni'den idiler.Bu husus aynı zamanda bu boyun mensuplarından mühim bir kısmının niçin Kızıl-Baş olduğunu izah edebilir. Çepni'lerin mühim bir kısmı 1240 daki Baba İshak Türkmenleri'nin isyanına katılmıştır.