Antik Türk kültürü, Orta Asya'da
Türk halklarının tarih öncesi dönemlerine kadar uzanan zengin bir mirasa
sahiptir. Bu dönemlerde, Türk toplulukları için önemli olan pek çok gelenek ve
ritüel vardı. Bunlardan biri de anıt taşlarıydı. Balballar, antik Türk anıt
veya mezar taşları olarak bilinir ve günümüze kadar ulaşabilen önemli
arkeolojik bulgulardandır.
Geçmişte yapılmış olan bir çok
kazıda ortaya çıkan bulgular, balbalların sadece mezar anıtı olmadığı yönünde
fikir vermiştir. Balballar yerine ve dönemine göre, anısına yapılan kişinin
unutulmaması veya izinin dünyadan silinmemesi için de yapılmış olabilir. Yani
sadece ölen önemli kişilerin mezar taşı değil, anıt taşı amacıyla yapılmış
olabilirler. Ayrıca Türklerde İslamiyet öncesi ölü gömme adetlerinin şimdiden
çok farklı olduğu biliniyor. Bu yüzden balballara mezar taşı demek görece
yanlış bir yorum olabilir. Balballar zamanına ve yerine göre mezar taşı olarak
da kullanıldığından dolayı Türklerin ölü gömme adetleri ile doğrudan ilintili
bir konudur. Bununla ilgili daha ayrıntılı bilgi edinmek için, Arkeofili yazarı
Elif Patan’a ait olan, “İslamiyet
Öncesi Türklerde Ölü Gömme Adetleri” adlı makaleyi okumanızı tavsiye
ediyorum. Kitap olarak ise, belli bir dönemi anlatsa da genel hatlarıyla
konuyla alakalı fikir vereceğini düşündüğüm bir eser olarak: “Kabalcı
Yayınları, Jean Paul Roux – Altay Türklerinde Ölüm “ adlı kitabı
önerebilirim. Şimdi tekrar konuya geri
dönmek istiyorum.
Balbal kelimesi, Türkçe'de
"insan" veya "heykel" anlamına gelir. Bu kelime, Türk
dilinin eski dönemlerine kadar uzanan kökene sahiptir. Balbal, eski Türk dili
ve mitolojisinde önemli bir yere sahip olan "bal" kelimesinden
türetildiği düşünülmektedir. "Bal" kelimesi, Türk mitolojisinde ruhu
temsil eden bir kavramdır. Eski Türk inanç sisteminin geç diyebileceğimiz
dönemlerinde, insanların ruhlarının ölümden sonra öbür dünyaya geçtiğine
inanıyordu ve bu ruhların hatırasını canlı tutmak amacıyla balballar dikilirdi.
Bu nedenle, balballar "insan heykelleri" veya "ruh
heykelleri" olarak anılır. Balbal kelimesi, tahmini olarak M.S 600
yıllarından sonra antik Türk toplumunda
mezar taşlarını ifade etmek için kullanılmaya başlandı.
Balbal Varyasyonları |
Balballar, genellikle Türk
halklarının kurgan adı verilen mezar höyüklerinde bulunan taşlardır. Bu taşlar,
genellikle kenarları oval, dikdörtgen şeklinde olup, üzerlerine kazınmış veya
kabartma olarak işlenmiş figürler ve semboller taşır. Balballar, genellikle
mermer, kireçtaşı, andezit veya granit
gibi dayanıklı taşlardan yapılmıştır. Bu anıt taşları ölen kişinin mezarını
işaretlemek veya anısını yaşatmak için kullanılmışlardır ve üzerindeki
figürler, ölen kişinin sosyal statüsünü, karakterini ve inançlarını yansıtır.
Örneğin, at figürleri sıklıkla kullanılan sembollerdir ve Türk kültüründe gücü
ve zenginliği temsil eder. Ayrıca, kuş, geyik, dağ keçisi, boğa gibi hayvan
motifleri de balballarda sıkça kullanılan semboller arasındadır.
Bazı başlıca Balbal figürleri:
- At, Türk kültüründe önemli bir yer tutar. Balballarda at motifleri
sıkça görülür ve genellikle ölen kişinin askeri başarılarını, liderlik
yeteneklerini ve gücünü sembolize eder. At aynı zamanda kutsal bir hayvan
olarak kabul edilir ve ölen kişinin ruhunun öbür dünyaya geçişini temsil
eder.
- Kuş: Kuş, Türk mitolojisinde önemli bir semboldür. Balballarda kuş
motifleri genellikle özgürlüğü, maneviyatı ve ruhun ölümsüzlüğünü temsil
eder. Ayrıca, kuşlar ölen kişinin ruhunun öbür dünyaya geçtiğine inanılan
bir köprü rolü üstlenir. Kuşlar aynı zamanda doğa ve gökyüzü ile
ilişkilendirilen kutsal varlıklar olarak da kabul edilir.
- Geyik: Geyik, balballarda sıkça kullanılan bir semboldür. Geyik,
bereket, zenginlik ve bolluk sembolüdür. Aynı zamanda doğanın gücünü ve
bereketini temsil eden bir figürdür. Geyik, ölen kişinin refahı ve
zenginliği için dileklerin ifadesi olarak da kullanılabilir.
- Boğa: Boğa, gücü, erkekliği ve kahramanlığı temsil eden bir
semboldür. Balballarda boğa motifleri, ölen kişinin cesaretini ve savaşçı
niteliklerini yansıtır. Aynı zamanda doğal döngü, bereket ve toprakla
ilişkilendirilen bir simgedir.
- Kadeh: Kan kardeşliği gibi Tolu da Tengri'ye olan bağlılığı ifade
eder. Ant içmek gibi verilen ve yerine getirilen sözlerin ve bu sözlerin
verdiği onurun simgesidir. Kadeh kaldırmak gibi saygının göstergesidir.
Ölümü tatmak gibi ölenin yeni yolculuğunu ortaya koyar. "Ecel
şerbeti", "ölüm şerbeti" ve "şehadet şerbeti" gibi
Türklerin İslam sonrası da kullandığı bu sözlerin kökeninde yeni
yolculuğun tadına varılmaya başlandığının izleri bulunur. Taşlar, Türk'ün
düşmanları değil, kendi ölüm yolculuklarını anlatır, gömüsünü işaret eder
ve bedenini tasvir eder.
Balbalların tarihi ve kökeni, Orta
Asya'da Türk halklarının yaşadığı dönemlere kadar uzanır. İlk balbalların M.Ö.
6. yüzyıla kadar uzandığı düşünülmektedir. Bu dönemlerde, Türk toplulukları
göçebe hayat sürerken, balballar mezarlarının üzerine dikiliyor ve bu taşlar aracılığıyla
atalarını anma geleneğini sürdürüyorlardı. Balbalların kimler tarafından
dikildiği, kökenlerinin nerelere dayandığı ve ilk olarak ne zaman yapıldığı
gibi sorulara araştırmacılar sürekli cevaplar aramaktadır. Günümüzde de ilgi
çeken bu konu hala tam olarak çözülememiştir. Balballar üzerinde geniş ve
kapsamlı bir çalışma yapılmamış olsa da, Orta Asya halklarına dayandırılan bir
kaynak da bulunmaktadır. Orta Asya halklarına dayandırılan bir diğer kaynak ise
göçebe yaşam biçiminde hayatlarını sürdüren insanlar arasında yaygındır.
Tarihin sessiz tanıkları olan Balballar, Orta Asya bozkırlarında uçsuz bucaksız
bir alanda sıklıkla karşımıza çıkmaktadır ve Eski Türk toplumlarında (İskit,
Hun, Göktürk) da yoğun bir şekilde kullanılmıştır. Bazı balballar, etrafında
kilometrelerce hiç bir şeyin olmadığı bozkırların ortasında keşfedilmiştir. Bu
keşfedilen balbalların ıssız yerlerde olmasının sebebi olarak; göçebe olan
Türklerin bu eserleri yaptıktan sonra obayı terk edip geride bir şey
bırakmadıkları düşünülmektedir.
Göktürk Dönemine ait Balbal |
En eski balballar, Orta Asya'da,
özellikle bugünkü Moğolistan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan gibi
bölgelerde bulunmuştur. Bu bölgeler, antik Türk toplumlarının yaşadığı ve Türk
kültürünün köklerinin atıldığı yerlerdir.Balbalların bulunduğu bölge olarak öne
çıkan yerler arasında Xiongnu, Hun, Göktürk ve Uygur gibi antik Türk
toplumlarının egemen olduğu alanlar yer alır. Bu bölgelerdeki arkeolojik
kazılar ve keşifler, balbalların Orta Asya'da uzun bir geçmişi olduğunu
göstermektedir.
Örneğin, Moğolistan'daki Orhun Vadisi, Türk tarihi ve kültürü açısından önemli
bir bölgedir ve birçok antik Türk mezarı ve balbalı içeren birçok arkeolojik
alan bulunur. Orhun Vadisi'nde bulunan Göktürk Yazıtları, Türk dilinin en eski
yazılı belgelerinden biridir ve balballarla birlikte değerli bir kültürel miras
oluşturur. Bunun yanı sıra, Kazakistan'ın Altay ve Tyan Şan dağları gibi
bölgeleri, balbalların keşfedildiği diğer önemli alanlardır. Bu bölgelerdeki
arkeolojik kazılar ve araştırmalar, antik Türk mezarlarında çok sayıda balbalın
bulunduğunu ortaya koymuştur.
Bir Balbal'ın insan boyutuna oranı |
Balbalların kökeni hakkında kesin
bir bilgi olmamakla birlikte, genellikle Türk halklarının kültürel ve dini
inançlarına dayandığı düşünülmektedir. Bu anıt taşlar, Türk mitolojisindeki
önemli sembollerin ve inanç sistemlerinin bir yansıması olarak kabul edilir;
antik Türk toplumunun yaşam tarzı, inançları ve sanat anlayışı hakkında değerli
ipuçları sunar. Ancak, balbalların korunması gereken önemli kültürel varlıklar
olduğunu belirtmek önemlidir. Balballar, zaman içinde erozyona, hava
koşullarına ve insan faaliyetlerine maruz kalarak zarar görebilir. Bu nedenle,
arkeologlar ve koruma uzmanları, balbalların korunması ve gelecek nesillere
aktarılması için çeşitli önlemler almaktadır.
Kaynaklar:
Kara, T. (2009).
Anadolu'daki Bazı Erken Türk Mezarlarında Bulunan Taşlar ve Bunların İlgili
Oldukları İnanç Sistemleri Üzerine Bir Deneme. Türk Arkeoloji Dergisi, 1(1),
1-22.
Hacıoğlu, M. (2015). Türk Dünyasında Bazalttan Yapılan Bazı Mezar
Taşlarının Değerlendirilmesi. Türk Dünyası Sosyal Bilimler Dergisi, 1(2),
19-38.
Öz, A. (2018). Erken Türk Mezar Taşları Üzerindeki Sembollerin Anlamları
Üzerine Bir İnceleme. Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 3(2),
123-136.
Bilgin, V. (2020). Balballar: Türk Tarihindeki İzler ve Anlamları. Türk Kültürü Araştırmaları, 2(1), 45-56.